Yıllarca “Ah artık şu Güney Amerika’ya bir ayak bassak” demelerimizin üzerine vakit gelmişti, resmen Buenos Aires’e gidiyorduk! 3 kişiyiz, hepimiz şehre ayak basmak için sabırsızlanıyoruz, planlayacak çok şey, gezecek çok yer, tanıyacak çok insan var. Daha gitmeye 1 ay var, nasıl geçecek bu günler derken bir bakmışız uçaktayız. 18 saat nasıl uçacağız, biz de insanız diye endişelenirken bir bakmışız havaalanının kapısının önünde öylece duruyoruz! Hava sıcak, oysa İstanbul’da kar yağıyor, Allah’ım gerçekten dünyanın bir diğer ucundayız. (En çok haz veren yanlarından biri de bu galiba) Hani şu ilkokuldayken “Bizim yarım kürede kışken orada yaz oluyor çocuklar…” dedikleri durum var ya, işte o resmen somutlaşmış, dalga dalga yüzümüze çarpıyor. Mutluluktan mıdır, şaşkınlıktan mıdır bilinmez, 10 yaşında bir çocuğun yaşayabileceği bir heyecandan pek de uzak sayılmayız. Sağımızdan solumuzdan kulağımıza şarkı gibi gelen bilmediğimiz bir dil yükseliyor, evet çok bağırarak konuşuyorlar, ama bu bile çok güzel geliyor. Acayip bir kaos var, havaalanında önümüzden sokak köpeği geçiyor ve bol bol “çirkin” giyimli, dev kalın topuklu ayakkabılı kadın. Buna bile bayılıyoruz. Neden? Buenos Aires’teyiz. Evet evet, resmen Buenos Aires’teyiz!
Arjantin deyince, hatta komple Güney Amerika deyince gözünüzde ne canlanıyor bilemeyiz, açıkçası gidip de oralarda günlerimizi geçirene kadar bizim de kafamız karışıktı. İşin Buenos Aires kısmı için konuya hemen kıyaslamalar yaparak açıklık getirelim; İstanbul kadar büyük, İstanbul kadar kaotik, çok hareketli, çok canlı, her daim kalabalık ve kesinlikle “otantik” değil.
Bildiğiniz büyük bir metropolden bahsediyoruz arkadaşlar, ancak denizi ayrı deniz, havası ayrı hava, insanı ise tam bağrınıza basmalık. Hayat yavaş akıyor, kimse acele etmiyor, bir kahvenin gelmesi normalde 5 dakika sürüyorsa burada 15 dakika.
Türkiye’de bu benimle niye bu kadar samimiyet kuruyor diyeceğiniz insanın orada gelip masanıza oturmasına herhangi bir tuhaflık yok, oralarda öyle. Sokaklar renkli, her yer sokak sanatı, fotoğraf çekmeden 2 adım atamaz hale geliyorsunuz.
Yanınızdan geçerken size günaydın diyen insanları garipsemeyi bırakırsanız ikinci gününüzde siz de kendinizi ona buna karşılık verirken buluyorsunuz. Samimi bir metropol desek yeridir. Samimi, bol müzikli, bol danslı ve parçası olmaktan büyük keyif alacağınız bir karmaşanın tam ortası.
Aşağıda Buenos Aires ile ilgili olumsuz şeyler duyma ihtimalinizin çok düşük olduğunu bilerek yazıyı okumaya başlarsanız, kapanışa doğru aniden gelecek Buenos Aires’e bilet bakma düşüncesini yadırgamazsınız. Zira fark ettiğiniz üzere biz Buenos Aires’le bayağı ciddi düşünüyoruz, çiçeğimizi çikolatamızı kapıp istemeye gidesimiz var. Uzatmayalım, karşınızda Buenos Aires gezi rehberi !
*Başlamadan gelen not: Güney Amerika gezisine çıkmadan önce bilmeniz gereken bir takım über önemli detaylar için şurada size bir rehber hazırladık, bekleriz. Buenos Aires yeme içme rehberimiz de ellerinizden öper.
Buenos Aires’e Ne Zaman Gidilir?
Detay istemeyeceğinizi bilsek buraya şöyle bir cümle bırakırdık: Buenos Aires’e her zaman gidilir! Ama tabii ki konuyu bu kadar ucu açık bırakmayacağız, hemen detaylara geçelim.
Yaz: Efenim bu kuzey yarımküre, güney yarımküre meseleleri ortalığı daha fazla karıştırmadan şu işe bir netlik getirelim, ilkokul bilgilerimize hayata geçirelim, şu “kurbağanın sindirim sistemini öğrenmek gerçek hayatta benim ne işime yarayacak ki?” kafasından bir süreliğine çıkalım.
Arjantin’de Aralık-Ocak-Şubat-Mart dörtlüsünü yaz ayları olarak düşünmeniz gerekiyor. Yani sıcaklığın 25+ derecelere çıktığı, şehirde yaşayanların yaz tatili için başka bölgelere gittikleri, Silivri’de mangal yaptıkları, Bodrum’da 1500 pezoya lahmacun yedikleri ve onların yerine turistlerin geldiği dönem şeklinde de düşünebilirsiniz.
Fakat öyle çok çılgın bir turist kalabalığından bahsetmiyoruz ve kişisel deneyimimizden de yola çıkarak bu durumun sizi rahatsız edeceğini sanmıyoruz. Dolayısıyla şehre bu dönemde gitmenin gayet keyifli olduğunu, sokakların hareketli, mekanların dolu, akşamların ise yer yer üstünüze bir şey aldıracak cinsten, hafif bir esinti ile pek keyifli geçtiğini söyleyebiliriz.
Tek olumsuz yönü şehrin en turistik dönemi olması nedeniyle genel olarak fiyatların bir tık daha yüksek olması.
Kış: Temel ilkokul bilgilerimizi hayata geçirerek sizi heyecanlandırmaya devam ediyoruz. Şimdi hep beraber tekrar edelim, güney yarımkürede kış ayları, Haziran-Temmuz-Ağustos aylarıdır.
Yani? Yani hava durumunun 8-9 derecelere kadar düştüğü, Arjantin için yılın en soğuk dönemleri.
Eğer sıcaklarda gezmeye gelemiyorsanız, ya da Buenos Aires gezinizi Patagonya ile birleştirerek harikalar yaratmak niyetindeyseniz kış aylarını da değerlendirebilirsiniz.
Sonbahar & İlkbahar: Birçok şehir için geçerli olan durum Buenos Aires için de geçerli; ara dönemler bir şehri tanımaya çalışmak için her zaman iyi bir fikirdir.
Hava ne çok sıcak, ne de çok soğuk olduğu için sokaklarda kaybolmak çok daha rahat olduğu gibi, özellikle yaz aylarına kıyasla otel fiyatları da çok da düşük olduğu için, bir tık daha bütçe dostu bir gezi planlayabilirsiniz.
Bu noktada özellikle Eylül, Ekim, Kasım civarını tercih ederseniz civara özgü inanılmaz güzel görünen Jacaranda ağaçlarını da fotoğraflayabilirsiniz.
Buenos Aires’te Ulaşım
*Türkiye’den Buenos Aires’e Ulaşım
Lafı uzatmanın alemi yok, Buenos Aires’e en rahat şekilde ulaşabilmenin yolu THY’nin aktarmasız seferi ile uçmak. Aktarmasız derken küçük bir not eklemeyi de unutmayalım, uçak 14.
saat sularında Sao Paulo’da duraksıyor, adeta bir otobüs edasıyla yolcu bırakıyor/alıyor ve yoluna devam ediyor.
Sonra ben ne yapıyorum, allahım Sao Paulo’ya mı geldim, lan bilette öyle yazmıyordu demeyin, korkacak bir şey yok.
Buenos Aires’te Aeroparque ve Ezeiza olarak iki farklı havalimanı var. İstanbul’dan direkt olarak uçuyorsanız zaten ana havaalanı olan Ezeiza’ya ineceksiniz.
Ancak eğer aktarmalı uçacak olursanız ya da Buenos Aires’ten başka Güney Amerika destinasyonlarına geçiş yapacaksanız Aeroparque Havalimanı’ndaki uçuş seçeneklerini de değerlendirebilirsiniz.
Bu havaalanı Buenos Aires’in merkezine Ezeiza’dan daha yakın, ikinci havaalanı diye düşünerek bizim Sabiha Gökçen Havalimanı gibi dıdısının gözünde (küfür etmek istemedik) değil. Ayrıca belki genelleme yapmak doğru olmaz ama, çoğunlukla Aeroparque’den daha uygun fiyatlı uçuşlar bulunabildiğini fark ettik, dolayısıyla mantıklı bir seçim olabilir.
Artık yürür müsünüz, zeplinle mi inersiniz bilemiyoruz, ancak bir şekilde ne yapıp ne edip Buenos Aires’e ulaştıktan sonrası kolay.
Eğer Ezeiza’daysanız Official Ezeiza Taxi’ye, Aeroparque’deyseniz Tiendaleon standına gidiyorsunuz ve gideceğiniz destinasyonun uzaklığına göre bir ödeme yapıyorsunuz.
Akabinde sizi taksinize götürüyorlar ve kazıklanacak mıyız derdiniz olmadan, paranızı önceden ödemiş bir şekilde, huzur içinde evinize/otelinize ulaşıyorsunuz.
-Ezeiza Havaalanı merkeze yarım saat civarı bir uzaklıkta.
-Havalimanından taksiye binerken kaç bavulunuz olduğunu göz önünde bulundurmayı ve çalışanlara da belirtmeyi unutmayın. Bu şekilde size ona göre bir araç veriyorlar.
*Buenos Aires İçinde Ulaşım
Normal koşullarda sizi bol bol yürümeye zorladığımızı, bir şehri yürümeden keşfedebildiğini iddia eden kişilere bol bol çemkirdiğimizi biliyorsunuz. Ancak Buenos Aires DEVCİLEYİN bir şehir olduğu için burada isteseniz de istemeseniz de bir noktada toplu taşımaya/taksiye muhtaç kalacaksınız.
Metro: Buenos Aires’in metro ağı son derece gelişmiş. Çoğu yerde olduğu gibi burada da hatlar renkler ve harfler ile kolay bir biçimde tespit edilebiliyor.
Çoğunlukla Palermo, Recoleta ve Centro bölgelerinde vakit geçireceğinizi göz önünde bulundurursak en sık kullanacağınız hat yeşil hat olacak. Yukarıda bütçe kısmında da bahsettiğimiz gibi tek kullanımlık biletler aşırı ucuz.
Dolayısıyla burada günlük metro kartı derdine düşmenize pek de gerek yok.
Taksi: Aşağıdaki bütçe kısmını detaylı bir şekilde okursanız Buenos Aires’in çok uygun bir fiyatlı bir şehir falan olmadığını fark edeceksiniz. Ancak bu durum kesinlikle taksiler için geçerli değil.
Anlamlandıramadığımız bir şekilde taksiler gerçekten çok uygun fiyatlı. Fakat bu noktada da ortaya özellikle belirli saatler için geçerli olan trafik sorunu çıkabiliyor.
Yeraltından mı gideceksiniz, yer üstünden mi o kısmına artık siz karar vereceksiniz.
-Resmi taksiler siyah-sarı renklerinde ve üzerlerinde Radio Taxi yazıyor.
-Taksilere belirli noktalardan binmeniz gerekmiyor, yoldan çevirebilirsiniz.
Contents
- 1 Buenos Aires’te Görülmesi Gereken Yerler
- 2 Buenos Aires’te Gezilecek 14 Yer
- 3 Tangonun Anavatanı Arjantin’de Gezilecek Yerler
- 3.1 Hazırsanız İşte Arjantin Gezi Rehberi
- 3.2 Başkent Buenos Aires
- 3.3 Museo Nacional de Bellas Artes
- 3.4 Museo Eva Peron
- 3.5 MALBA
- 3.6 Calle Florida
- 3.7 Plaza de Mayo
- 3.8 Avenida 9 de Julio
- 3.9 Puerto Madero
- 3.10 La Boca
- 3.11 San Telmo
- 3.12 Recoleta
- 3.13 Palermo
- 3.14 Arjantin turu kapsamında diğer şehirler
- 3.15 Cordoba
- 3.16 Bariloche
- 3.17 Mendoza
- 3.18 Iguazu Nehri Ve Iguazu Milli Parkı
- 3.19 Los Glaciares Milli Parkı
- 3.20 Arjantin’de ne yenir?
- 3.21 Arjantin vize istiyor mu?
- 3.22 Arjantin’e nasıl gidilir?
- 3.23 Arjantin pahalı mı?
- 3.24 Arjantin’e ne zaman gidilir?
- 3.25 Keşfet
Buenos Aires’te Görülmesi Gereken Yerler
“Buraları biraz Arjantin kokutma zamanı geldi de geçiyor.” dedik ve ülkenin başkenti Buenos Aires’te gezilecek yerler hakkında yazmaya karar verdik. Haydi o zaman yavaştan başlayalım! “Arjantin nerede?” sorusunun cevabı bile başlı başına bir macera.
Güney Amerika’nın en ucunda durup bizi bekleyen Arjantin’in komşuları Uruguay, Bolivya, Paraguay ve Şili. Hepsi de vizesiz! “Buenos Aires nerede?” diye soranlara da hemen Uruguay’ın altında, Arjantin’in kuzeybatısında diye cevabımızı verelim.
Arjantin’in başkenti olan Buenos Aires, Sao Paulo’dan sonra Güney Amerika’nın ikinci büyük göz kamaştırıcı kenti ve bu bile onu gidip görmek için yeterli bir neden. Buenos Aires sevmeyenleri taşa döndürebilecek bir şehir ama kış aylarında bile yazı arayanlar için Buenos Aires aşkı bir başka.
Çünkü şehir Güney Yarım Küre’de yer aldığından bizde kışken orada yaz ve şehrin en yüksek sıcaklıklar Ocak ayında görülüyor.
Hemen Arjantin, Buenos Aires uçak biletlerine bakmaya başladıysanız söyleyelim. Sao Paulo, Londra, Frankfurt, Madrid, Barselona ya da Amsterdam aktarmasıyla Buenos Aires’e ulaşmanız mümkün.
Peki, bizi kış aylarında bizi sıcacık karşılayacak bu şirin kentin, Buenos Aires’in, mutlaka görülmesi gereken yerleri nereleridir? İşte cevabı!
Mayıs Meydanı
Bildiğimiz üzere mutlaka her şehrin kendine özgü hikayesi, kültürü, tarihi eserleri ve tabii ki bir de meydanı vardır.
İşte Arjantin’in bağımsızlığı ilan edilen, Buenos Aires’in en büyük meydanı da Mayıs Meydanı.
Yemyeşil ağaçları, çimenleri, başkanlık ve meclis binaları, Şehir Katedrali gibi tarihi yapıtlarıyla adeta bir açık hava müzesini andıran bu devasa meydan, uğramadan geçmemeniz gereken yerlerden biri.
Buenos Aires Şehir Katedrali
Tarihi yerleri seviyorsanız, hazır Mayıs Meydanı’na kadar gelmişken hemen yanı başınızda bulunan, Buenos Aires’teki en büyük Katolik ibadet mekanını da es geçmemelisiniz. İç kısımda neo-rönesans ve neo-barok işlemelerinin bol bol kullanıldığı Şehir Katedrali birkaç yeniden inşa edilse de yapının geçmişi 16. yüzyıla dayanıyor.
Recoleta Mezarlığı
Mezarlık gezilir mi demeyin. Burası sizin bildiğiniz mezarlıklardan değil. Recoleta Mezarlığı sıra sıra dizilmiş, gösterişli mi gösterişli mermerler ile dekore edilmiş. Kısacası, 19.
yüzyılda tasarlanan bu mezarlıkta dizaynın dibine vurmuşlar. Ayrıca dekorasyonuyla müzeyi andıran bu mezarlık BBC ve CNN tarafından “Dünyanın En Güzel Mezarlıklarından Biri” olarak gösterilmiş.
”Buenos Aires’te bir mezarlık gezdim içim açıldı.” demek istiyorsanız neden olmasın?
Kristof Kolomb Opera Binası
Opera tutkunlarının dikkatine! Avenida de 9 Julio üzerinde bulunan bu ünlü bina, açıldığı tarihten bu yana Caruso, Callas ve Pavarotti gibi sanatçılara kapılarını açmış.
Muhteşem dekorasyonu, devasa yapısıyla ilginizi çekebilecek harika detaylar ile dolu güzel bir yapı. Bu güzel şehre yolunuz düştüyse uğramadan geçmeyin. Üstüne üstlük harika akustiği ile National Geographic tarafından “Dünyanın En İyi 3.
Opera Binası” seçilmiş. Opera seviyorsanız gidip dinleyin bizce.
La Boca
La Boca fakir kesimin yaşadığı ilk yerleşim bölgesi. Buna rağmen turistlerin mutlaka ziyaret ettiği, şehrin en popüler yerlerinden biri.
Evlerini inşa edebilmeleri için yeterli malzemeleri olmayan İtalyanlar gemi hurdalarından gecekondu inşa edip artan gemi boyalarıyla da gecekonduları rengarenk boyamışlar.
Trafiğe kapalı olan bu bölge sokak müzisyenleri, tango gösterileri yapan dansçıları ve bu rengarenk evleri ile fazlaca şirin ve samimi bir lokasyon.
Puerto Madero
Gelelim bu şaşalı şehrin modern yerleşim merkezine. Bu kesimse zenginleri kapsıyor. Buralar önceden hep tersaneydi. Şimdi ise Puente de la Mujer Köprüsü’nün inşa edilmesiyle en popüler yerleşim merkezi haline gelmiş. Manzarası tam anlamıyla fevkaladenin de fevkinde, kısacası gerçekten gezilip görülesi bir yer.
Florida ve Lavalle Caddeleri
Buenos Aires’te alışveriş dendiği zaman akla ilk gelen yerler Florida Caddesi ve Lavalle Caddesi.
İlginizi çekecek birbirinden güzel kafeleri, restoranları, butikleri, birçok büyük markanın mağazası tam da bu caddelerde bulunuyor.
Üstelik Buenos Aires’te de alışverişten ödün vermeyecekleri büyüleyecek, şehrin en gösterişli alışveriş merkezi ”Galerias Pacifico” da Florida Caddesi’nde yer almakta. Gitmişken bir göz atmakta fayda var.
Palermo Ormanı
İçerisinde hayvanat bahçesi, göl ve çiceklerle dolu olan bir park hayal edin. Yemyeşil ağaçlar, cıvıl cıvıl öten kuşlar… Tıpkı masallardaki gibi huzur verici bir yer işte. Şimdi sizlere huzurun adresini veriyoruz.
Evet, doğru tahmin; Palermo Ormanı’ndan bahsediyoruz. Buenos Aires’in hemen yakınında yer alan parkta iki ayrı göl, botanik bahçesi, japon bahçesi ve küçük bir hayvanat bahçesi bulunmakta. İşte huzuru bulabileceğiniz bu büyük şehir parkı Palermo Bölgesi’nde yer almakta. Kim istemez ki böylesine mis gibi çiçek kokan, herbir köşesi huzurla dolu bir yere gitmeyi?
Summary
Buenos Aires’te Gezilecek 14 Yer
GEZİ
10 Ay Önce Yazıldı – 1261 Kelime
Güney ABD’nın incisi, Arjantin’in başkenti Buenos Aires’i merak edenler böyle buyursunlar! Sizin için harika bir Buenos Aires gezilecek yerler listesi hazırladım!
Güney ABD'yi ne kadar övsem azdır, çok severim dünya tatlısı bir memleket. Üstelik Euro'ya karşı birlik ve beraberliğe ihtiyacımız olan şimdilerde, Güney ABD'da tatil yapmak, ekonomik tatiller arasına girebiliyor.
Ama Güney ABD'da öyle bir yer var ki, dillere destan güzelliği ve tarihiyle bambaşka bir başlığı hak ediyor: Buenos Aires. Ben de sizler için bu güzel memleketin gezilecek yerlerini yazayım dedim.
Buyursunlar Buenos Aires gezilecek noktalar yazıma!
1- Şehir Katedrali
16. Yüzyıl'da inşasına başlanan bu katedral, ancak 1791'de son haline ulaşabiliyor. Ancak bu kadar sürede yapılabilirdi zaten, dedirtiyor görünce. Kendisinde neo-rönesans ve neo-barok mimarisinin izlerini görebilirsiniz. Burada hemde önemli bir mezardabulunuyor: İspanya'ya karşı verilen bağımsızlık savaşında lider olan General Jose de San Martin'in mezarı.
2- Recoleta Mezarlığı
Niye sizi mezarlara gönderiyorum? Burası Buenos Aires tarihi için oldukça önemli ve tarihi bir yer. 1822'de inşa edilmiş ve mezarlar mezar değil, adeta sanat eseri! Mezarları süsleyen heykeller ve zaten mezarların kendilerinin ev gibi olması görülmeye değer. Aynı zamanda Eva Peron gibi, tarih boyunca önemli olan isimlerin mezarları da burda.
3- San Telmo
San Telmo, Buenos Aires'İn en eski mahallesi olması ile biliniyor. 17. Yüzyıl'da kurulmuş ve tarihi dokusunu çok güzel korunarak günümüze kadar gelmiş.
Arnavut kaldırımlarıyla beraber nostalji tutkunları için vazgeçilmez bir durak. Buenos Aires hakkında bilgi dilerseniz de sizi buraya alayım, çünkü Ulusal Tarih Müzesi de bu sokakta bulunmakta.
Bir vakitler burda duvar ustaları ve liman işçileri yaşıyormuş.
4- Palermo Gül Bahçesi
Mükemmel güzellikte bir bahçe! Kendisi Palermo'da, 3 Şubat Parkı'nın içerisinde bulunmakta ve18.000 adet gülü bünyesinde barındırıyor. Dile kolay! Fransız mimar Charles Thays tarafından tasarlanmış. Ayrıca burda Arjantin edebiyatının en ünlü 26 isminin büstünü de bulacaksınız.
5- Floralis Generica
Floralis Generica aslında bir dev bir günebakan heykeli. Heykel dediğime bakmayın, hemde hareket ediyor! Güneşi takip ediyor ve güneşe göre yapraklarını kapatıp açıyor.
2002 senesinde çelik ve alüminyum kullanılarak oluşturulmuş.
Güzel Sanatlar Müzesi'nin hemen yanındaki çok büyük bir parkın içinde yer alan bu heykelin mimarına göre, heykel, her günün yeni bir umut olarak doğmasını temsil ediyor.
6- Casa Rosada
Çok sorulur: Casa Rosada nedir, diye. Hemen söyleyeyim: Pembe ev demek. Burası Arjantin'in yönetildiği saray esasında. Yani beyaz Saray gibiama pembesi.
1898 senesinde inşası tamamlanmıştır ve o vakitler şehrin önemli yapıtlarından biri haline gelmiştir.
Arjantin tarihinde önemli bir yeri olan ve iyisiyle kötüsüyle bir toplumsal yönetim şekli geliştirmiş olan Juan Peron ve Eva Peron'un ünlü konuşmalarını yapmış oldukları yer işte burasıdır.
7- Mayıs Meydanı
Burası Buenos Aires'in en meşhur ve önemli yerlerinden bir tanesine geldik. Buenos Aires ne demek diye sorarsanız, size burayı göstereceklerdir.
1811 senesinde, bağımsızlığın ilk yıl dönümü adına inşa edilmiş. Casa Rosada Mayıs Meydanı'nda bulunuyor. Zaten meydanın kendisi de şehrin merkezi olarak anılıyor.
Yıl içerisinde meydanda pek çok gösteri de düzenleniyor. Şanslıysanız belki birine denk gelebilirsiniz!
8- Ulusal Güzel Sanatlar Müzesi
Bu müze bir hayli geniş. İçeriye bir defa girmekle kalmayabilirsiniz, zira 12.000 tane eser barındırmakta. Sadece Arjantin'in değil, hemde Güney ABD'nın da en önemli eserlerinden. Casa Rosada gibi, müzenin duvarları da pembe tasarlanmış. İçeride çoğu zaman 20. Yüzyıl'ın eserleri olmasına karşın, Rembrant, Barrias ve Rodin gibi isimlerin eserlerini bulmak da mümkün.
9- 9 Temmuz Bulvarı
Şehrin ortasında bulunan kocaman, oldukça geniş bir bulvardır. Burası tam 16 şeritli bir yol! Zaten dünyanın en geniş bulvarı olmakla birlikte adını Arjantin'in bağımsız ilan edildiği günden alıyor. Kentin 400.
Yıldönümü için, mimar Alberto Prebisch'in tasarımlarıyla inşa edilmiş. Yolun tam ortasında bir de büyük dikili bir taş bulunuyor.
Bir de unutmadan: Buenos Aires alışveriş denilince, hemen aklınıza bu bulvar gelsin! Mutlaka görün derim.
10- El Caminito
Burası harika bir cadde! El Caminito İspanyolca'da kısa yürüyüş manasına gelir. Rengarenk evlerle doludur ve gözü gönlü açar. Cadde, 1950'lere kadar kullanılmıyordu. Bu tarih boyunca birkaç sakin birleşerek caddeyi yeniledi. Burada pek çok Arjantinli sanatçının duvar fotoğraflarını da görebilirsiniz. Tam bir açıkhava müzesidir.
11- Teatro Cadon Opera Binası
Hemen söyleyeyim burası öyle sıradan bir opera binası değil. 1857'de açılmıştır ve dünyanın en iyi opera binaları arasından kabul edilir. Eğer güzel bir aktivite istiyorsanız, yolunuzu buraya düşürebilirsiniz. Zira burda pek tatlı operalar, klasik müzik konserleri ve bale gösterileri yapılmaktadır. Buenos Aires'te ne yapılır, diye soranlara duyurulur!
12- Eski Meclis Binası
Burası Arjantin tarihi içinde önemli bir binadır. 17. Yüzyıl'da inşa edilmiştir ancak günümüzdeki haline 19. Yüzyıl'da türlü türlü serüvenlerden geçerek ulaşmıştır.
Barok tarzında inşa edilmiştir ve en güzel örneklerinden bir tanesidir. Kent meclisinin oturumlarının düzenlenmesi amacıyla inşa edilmiştir. Günümüzde18. Yüzyıl sanat eserleri sergilenmektedir.
Hem tarih, hem sanat, hem de mimarlıksevenlere duyurulur!
13- La Boca
Burası, El Caminito ile beraber kentin en renkli yerleşim yerlerinden birisidir. Rangerenk boyanmış evleriyle ünlüdür. 19. Yüzyıl'da gelen İtalyanlar tarafından kurulmuştur.
Evler, imkansızlıklar yüzünden gemi sacından inşa edilmiştir. Ama renkleriyle ve görünüşleriyle bir hayli davetkarlar.
Eğer gezmek ya da eğlenmek dilerseniz, burada bulunan tavernalara ya da tango kulüplerine göz atabilirsiniz.
14- Eva Peron Müzesi
Eva Peron adını o kadar andık, müzesini de yazıma eklemesem olmazdı! Bu müze, Peronist Hareket'in liderinin 50. Yıl dönümü dolayısı ile 2002 senesinde açılmış. Müzede Eva Peron'un kişisel eşyaları, resimleri sergilenmektedir. Kendileri Palermo'daki Lafinur Caddesi'nde bulunmaktadır.
Sevgili Timetürk okuyucuları Buenos Aires gez gez bitmez! Yazımı okuyan herkes inşallah bir gün gidebilir, Şimdiden iyi tatiller!
Hazırlayan: Özlem Akçin ( Özlem Keşifte )
Tangonun, futbolun ve gaucho’ların ülkesine doğru yola çıkıyoruz. Arjantin turu öncesinde bilmeniz gerekenleri sizin için derledik.
Arjantin tango, futbol, kültür ve doğa turizmini bir potada eritmek isteyenler için mükemmel bir seyahat adresi. Bu büyük ülkeye planlayacağınız seyahat öncesi aklınıza takılabilecek önemli soruları birer birer cevapladık. Arjantin ile ilgili pratik bilgilerle başlayalım isterseniz.
Hazırsanız İşte Arjantin Gezi Rehberi
Başkent Buenos Aires
Arjantin’in başkenti Buenos Aires elbette Arjantin görülecek yerler listesinin en önemli ayağını oluşturuyor. Hatta burası Dünyanın En Güzel Başkentleri arasında gösteriliyor. Buenos Aires’te gezilecek yerler listesine gelecek olursak…
Museo Nacional de Bellas Artes
Museo Nacional de Bellas Artes (Güzel Sanatlar Müzesi) Arjantinli, Latin Amerikalı ve Avrupalı sanatçıların eserlerini bir arada barındırıyor.
İçeride Miguel Gonzales, Jackson Pollock, Kandinsky, Picasso, Lefebvre gibi büyük sanatçıların eserleri yer almakta. Latin Amerika’nın en önemli müzelerinden biri olan mekan son derece geniş bir koleksiyona sahip.
Salı, çarşamba ve cuma günleri ücretsiz olarak İngilizce rehberli turlar bulunuyor.
Museo Eva Peron
Eva Peron’un Arjantin halkındaki yerini anlayabilmek için aslında Arjantin’e ayak basmaya bile gerek yok. Ülkeye geldiğiniz andan itibaren her yerde resmini göreceğiniz üç ikonik figürden birisi (Diğerleri de Maradona ve Che Guevara. Ayrıca dünyaca ünlü tango sanatçısı Carlos Gardel de bu üçlüyü hemen arkalarından takip ediyor.
) Hal böyle olunca da Eva Peron’a adanmış bir müze bulunması kaçınılmaz. Müzede Eva Peron’un yaşamına dair bilgiler, yaptığı çalışmalardan haberdar olabilir ve Arjantin halkı açısından neden bu kadar önemli olduğunu gösteren muhtelif belgeler yer alıyor. Müzeye giriş 70 peso. Plaza Italia’dan yürüyerek kolayca müzeye ulaşabilirsiniz.
MALBA
MALBA’nın açılımı Museum of Latin American Art of Buenos Aires. Adından da anlaşıldığı üzere Latin Amerikalı sanatçıların eserlerine odaklanıyor. Diego Rivera ve Frida Kahlo başta olmak üzeren kıtanın en ünlü sanatçılarının eserleri bu müzede sergileniyor. Giriş 75 peso, müze Salı günleri hariç her gün ziyaret edilebiliyor.
Calle Florida
Florida Caddesi, Buenos Aires şehir merkezinin en işlek caddelerinden biri. Mağazalar, para değişimi yapabileceğiniz cambio’lara ve türlü türlü restorana kadar pek çok şeyi bu cadde üzerinde bulmak mümkün. Florida Caddesi ve yakın çevresi aynı zamanda Buenos Aires’in finans merkezi olarak da biliniyor.
Plaza de Mayo
Mayıs Meydanı yani Plaza de Mayo sadece Buenos Aires’in değil bütün Arjantin’in en önemli meydanı. Burası ülkenin bağımsızlığının ilan edildiği yer olmasının yanı sıra Arjantin cuntasının 8 yıllık iktidarının başladığı ve cunta yönetimi döneminde binlerce insanın kaybolmasının ardından Madres de la Plaza de Mayo yani Plaza de Mayo Anneleri’nin yıllarca toplanıp çocuklarının hesabını sormayı beklediği meydan. Meydanda hala annelere ve kayıplarına ilişkin birtakım çizimler ve hatıralar yer alıyor. Ayrıca Plaza de Mayo yıllardır halkın tepki vermek, sesini çıkarmak için toplandığı nokta olarak da kabul ediliyor. Haftanın en az bir günü burada bir protesto ile karşı karşıya gelebilirsiniz.
Meydanın tam ortasında Arjantin’in bağımsızlığını simgeleyen Piramide de Mayo yer alıyor. Eva Peron’un ünlü balkon konuşmasını yaptığı başkanlık sarayı Casa Rosada ise meydanda bulunan önemli yapılardan bir diğeri.
Avenida 9 de Julio
Avenida 9 de Julio’nun özelliği dünyanın en geniş caddesi olması. Karşıdan karşıya geçmek için en az 3 ışıktan geçmeniz gerekiyor.
Puerto Madero
Puerto Madero, Buenos Aires’in yeniden yapılandırılmış liman bölgesi. Dev binaların, gökdelenlerin yükseldiği bir alan olan bölge şehrin modern mimari ayağını temsil ediyor. Bölgede bisiklete binmek, yürüyüş yapmak gibi aktiviteler yapılabilir.
La Boca
La Boca’nın adını duymuşsunuzdur. Burası dünyaca ünlü futbol takımı Boca Juniors’un dolayısıyla da Diego Armando Maradona’nın evi. Buenos Aires’in İtalyan göçmenler tarafından kurulmuş renkli ve şirin bir bölgesi.
Ancak aynı zamanda Buenos Aires’in en isyankar, en sert bölgelerinden biri olarak da biliniyor.
Bölge şöhretini iki ikonik yere borçlu: Biri Boca Juniors’un stadı La Bombonera, diğeri ise “sanatçılar sokağı” olarak da bilinen ve Arjantin fotoğraflarında bol bol gördüğünüz renkli evlerin bulunduğu El Caminito.
El Caminito civarındaki evler dış cepheden bakınca bildiğiniz evlerden biraz farklı görünüyor, çünkü çoğu eski ve batık gemilerin saclarından inşa edilmiş, ardından da tekne boyalarıyla renklendirilerek şu an sahip olduğu rengarenk halini almış. Bölge sokak sanatçıları, küçük turistik kafeler, hediyelik eşyalar satan dükkanlarla dolup taşıyor.
Boca’nın stadı La Bombonera’yı görmek isterseniz stat El Caminito’ya oldukça yakın bir noktada yer alıyor. Tur bileti alıp içeriyi gezebilirsiniz.
Şanslı gününüzdeyseniz güzel bir maç yakalama ihtimaliniz de olabilir. La Boca bölgesine akşam saatlerinde gidilmemesi ve turistik alan olan Caminito civarından pek fazla uzaklaşılmaması tavsiye ediliyor.
Buenos Aires’in geri kalan bölgelerine göre güvenlik riski bir seviye daha yüksek.
San Telmo
San Telmo Buenos Aires’in eski ve bohem bölgelerinden. Sokaklarda empanada satanlar, meyve suyu sıkanlar, mangalcılar, antikacılar ve yoğun bir kalabalık sizi bekliyor olacak. Pazar günleri burada Calle Defensa üzerinde oldukça uzun bir sokak pazarı kuruluyor. Yolunuzu Plaza Derrago’ya düşürürseniz tango şovlarını izleyebilirsiniz.
San Telmo aynı zamanda “tangonun doğduğu bölge” olarak da biliniyor. Tam da bu sebepten olsa gerek bölgede çok sayıda tango bar yer alıyor.
Recoleta
Palermo ile Centro arasında kalan bölge Buenos Aires’in en zengin bölgesi olarak biliniyor. Recoleta Mezarlığı, Güzel Sanatlar Müzesive Ulusal Kütüphane gibi ziyaret etmek isteyebileceğiniz noktaların hepsi Recoleta’da yer alıyor.
Ayrıca Plaza Francia civarı da gündüz vakit geçirmek için olduça iyi bir adres. Yerel halkı burada spor yaparken, çimlerde piknik halinde, güneşlenirken veya bir şeyler içerken görebilirsiniz. Ayrıca büyük markaların mağazaları da Recoleta’da yer almakta.
Palermo
Palermo Buenos Aires’in en büyük alana sahip bölgesi. Bölge kendi içinde Palermo Soho, Palermo Hollywood, Palermo Viejo, Palermo Chico gibi bölümlere ayrılıyor. Bol bol butik, yerel tasarımcı, küçük kafe ve restoranlar ve barlarla karşılaşacaksınız. Buenos Aires Hayvanat Bahçesi, MALBA, Eva Peron Müzesi gibi yerler de Palermo bölgesi dahilinde yer alıyor.
Arjantin turu kapsamında diğer şehirler
Arjantin gezilecek yerler listenize Buenos Aires’in peşi sıra ekleyebileceğiniz adresler de var elbette. Gezinizi genişletip Güney Amerika turuna çevirmek isterseniz Latin Amerika’ya Ucuz Uçak Bileti Fırsatları burada!
Cordoba
Cordoba, Arjantin’in ikinci büyük kenti. İsmi belki kulağınıza tanıdık gelmiş olabilir: İspanya, Meksika ve Şili’de de Cordoba isimli şehirler mevcut. Şehir ismini zaten İspanya’daki aslından almış. Bugün Arjantin’in Cordoba’sında 1.3 milyon kişi yaşıyor.
Buenos Aires’in 700 km kuzey batısında yer alan kent, sömürge döneminden kalma birçok tarihi binaya ev sahipliği yapıyor.
Cordoba görülecek yerler listesi kabaca şu şekilde sıralanabilir: Carmelites Manastırı, Iglesia de Compania de Jesus, Museo Municipal de Bellas Artes ve Museo Cultural General Paz.
Diğer yandan şehrin hareketli meydanı olan St. Martin Plaza ve İspanyol barok mimarisiyle öne çıkan Córdoba Katedrali görmeniz gereken diğer önemli adresler.
Bariloche
Bariloche, Şili ve Arjantin’in güney kesimini kapsayan, uzun faylar boyunca oluşan buzul vadilerinin muhteşem görüntüsünün altında Nahuel Huapi Ulusal Parkı içerisinde ve And Dağları eteklerinde yer alıyor. İsviçre Alpleri’ne benzeyen coğrafyası, görkemli dağları ve ormanlarıyla Nahuel Huapi Gölü kıyısında yer alan kent, 1902’de Almanlar tarafından kurulmuş. Bariloche, doğal güzelliğinin yan sıra yerel zengin mutfağıyla da ziyaretçilerini büyülüyor.
Bariloche’nin 50 km kuzeyinde yer alan Villa La Angostura ve 112 km kuzeyinde yer alan, yedi göller olarak da bilinen De Los Andes San Martin kasabaları gerek yerel pazarları gerek manzaraları açısından görülmeye değer.
Mendoza
Arjantin’in batısında yer alan kent şarap bağları ve şarap evleriyle ünlü. Mendoza’da görülmesi gereken yerler: Mendoza şarap bağları, Plaza de Independencia, Parque General San Martin, Museo Fundacional ve Plaza España.
Diğer yandan kentin batı yakasında yer alan Parque General San Martin, içerisinde yer alan hayvanat bahçesi, üniversitesi, stadyumuyla hayran olacağınız bir park.
Iguazu Nehri Ve Iguazu Milli Parkı
Dünyaca ünlü bu milli park, nehir ve şelale Brezilya ile Arjantin arasındaki sınırı oluşturuyor. 1984’ten bu yana UNESCO tarafından Doğal Dünya Mirası kabul edilerek koruma altına alınan bölge, Arjantin’in en önemli turistik noktalarının başında geliyor. Haliyle de Dünyanın En Güzel Şelaleleri listesine girmeyi hakediyor.
80 m yüksekliğinde ve 3 km genişliğindeki Iguazú Şelalesi, dünyanın en büyük şelalelerinden biri. 2000’in üzerinde endemik bitki türünün tespit edildiği parkta, jaguar, kaplan, karıncayiyen, su samuru gibi yaban hayatı hayvanları da yaşıyor.
Iguazú Milli Parkı aynı zamanda Arjantin’de bulunan kuş türlerinin neredeyse yarısına ev sahipliği yapıyor.
Her Yere Ucuz Bilet Ara
Los Glaciares Milli Parkı
Los Glaciares Milli Parkı, Arjantin ile Şili sınırında, Santa Cruz şehrinin güney batısında yer alıyor. Bu bölgeye ulaşım oldukça zorlu bir yolculuk gerektiriyor.
Devasa park, 4459 km karelik bir alanı kapsıyor ve güney yarımkürenin en önemli buzullarından Glaciar Perito Moreno’ya ev sahipliği yapıyor. Dünyanın dört bir yanından doğal güzellikleri görmek için Büyüleyici Doğa Manzaraları sayfamız sizi bekliyor.
Park içerisinde görebileceğiniz diğer cazibe noktaları ise şöyle:
Patagonya Buzulu: Patagonya Buzulu, 14 bin kilometrekarelik alanıyla Los Glaciares Milli Parkı’nın neredeyse yarısını kaplıyor.
Patagonya gezilecek yerler arasında en değerli yerlerden biri olan alan dünyada Antartika dışında en büyük buzul alanı olma özelliğine sahip.
1981’de UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne giren ve koruma altına alınan bölge, Güney Amerika’nın ünlü buzullarını görmek için açık ara en ideal yer.
Patagonya Ormanı: Argentino ve Viedma göllerinin çevresinde yoğunlaşan buzullar haricinde milli park alanı içeresinde bir de orman yer alıyor. Patagonya Ormanı’nda siyah boyunlu kuğu ve Şili kıyılarındaki flamingolar gibi etkileyici yaban hayvanlarını görebilirsiniz.
Monte Fitz Roy: Monte Fitz Roy yani Fitz Roy Tepesi, Los Glaciares’ın kuzey bölümünde yer alan granit zirveleri, gölleri, ormanları ve buzullarıyla dünyanın en olağanüstü doğal alanlarından biri.
Bölgenin en yüksek dağı olan 3405 metre yüksekliğindeki Fitz Roy. Onu, 3102 metreyle Mount Torre takip ediyor.
El Chalten de yine bu alanda yer alan dünyaca ünlü dağcılık ve doğa yürüyüşü bölgelerinden biri.
Arjantin’de ne yenir?
Dünyanın en çok sığır eti üreten ülkesi olmasından mütevellit Arjantin mutfağı ağırlıklı olarak et yemekleriyle biliniyor. Nüfusu İspanyol, Yahudi, Fransız, İtalyan ve Alman göçmenlerden oluşan Arjantin’deki bu etnik çeşitlilik elbette ülkenin mutfağına da yansımış.
Sığırdan çok keçi etinin tüketildiği kuzeyin aksine ülkenin güney kesiminde sığır eti ve av etleri yeniyor. En ünlü ızgara et yemekleri ise parrillada ve asado.
Ekmekle pek de arası olmayan Arjantinliler, genellikle pirinç ve patates tüketiyorlar.
- Reçelin ağırlıklı olarak kullandığı tatlılarında süt ve krema öne çıkarken, içecek olarak mate çayı ve dünyaca ünlü şaraplar tüketiliyor.
- Değişik ülkelerde çeşit çeşit festivaller düzenleniyor, gelin bir de En Güzel Yemek Festivallerine bakalım.
- Arjantin’de mutlaka yemeniz gerekenler parillada, puf böreğini andıran empanadas, dulce de leche, şinitzele benzeyen milanesa, tatlı çörek facturas, tartar ve barbekü sos ile servis etilen et patitas aliñadas, beyaz şarapla pişirilen et yemeği carne a la olla; mısır, fasulye, patates, domuz veya sığır eti ile hazırlanan sulu yemek locro; ve meyve, ceviz ve bademle hazırlanan tatlı calabaza blanca y miel.
Arjantin vize istiyor mu?
Hayır. Arjantin Türkiye vatandaşlarından 90 güne kadar turistik ziyaretler için vize istemiyor. Vizesiz gidilen ülkelere ucuz uçak bileti bulmak için güncel fiyatları takip edin: Vizesiz Ülkelere Uçak Bileti Fırsatları.
Her Yere Ucuz Bilet Ara
Arjantin’e nasıl gidilir?
Arjantin’e Türk Hava Yolları’nın Brezilya aktarmalı uçuşları bulunuyor. Ayrıca KLM, Lufthansa, Alitalia, Aerolineas Argentinas, British Airways ve Air France başta olmak üzere muhtelif hava yolu firmalarının aktarmalı seferlerine de göz atabilirsiniz.
Aktarma sayısını artırarak maliyeti düşürmek mümkün. İstanbul’dan Buenos Aires’e gerçekleştireceğiniz tek aktarmalı bir uçuş yaklaşık olarak 18 saat sürüyor. Buenos Aires uçak bileti fiyatları ve fırsatlar için Skyscanner’ın hizmetlerimizden yararlanabilirsiniz.
Arjantin pahalı mı?
Hayır pek çok turistik lokasyona kıyasla Arjantin nispeten ucuz bir ülke diyebiliriz. Yerel halkın tercih ettiği mahalle lokantalarında ortalama bir yemeğin maliyeti 11 doların altında. 3 yıldızlı bir otelde konaklama bedeli 75 – 100 dolar arasında, orta üst bir restoranda yemek ise yaklaşık olarak 15 dolar civarında.
ATM’ler yabancı ülkelere ait bankamatik kartlarını bazen kabul etmeyebiliyor ayrıca Patagonia gibi nispeten izole bölgelerde ve turizmin yüksek sezonunda makinelerde para bulunmayabiliyor. Hazırlığınızı bunu göre yapıp üzerinizde bir miktar nakit taşımanızı tavsiye ederiz. Kredi kartı büyük şehirlerde hemen hemen her yerde kabul ediliyor.
Arjantin’e ne zaman gidilir?
Güney yarımkürede yer alan Arjantin hava durumu açısından en turizme elverişli sezonunu bizde kışa tekabül eden aralık, ocak, şubat aylarında yaşıyor.
Sıcaklık bu aylarda 25 ve üzeri derecelere çıkarken başta Buenos Aires olmak üzere büyük şehirlerde yaşayanlar yaz tatili için başka bölgelere gidiyor. Ancak iklim dışarıdan gelenler için de öyle aman aman dayanılmaz bir sıcaklık ortaya çıkarmıyor.
Dolayısıyla şehre bu dönemde gitmenin gayet keyifli olduğunu, sokakların hareketli, mekanların dolu, akşamların ise yer yer üstünüze bir şey aldıracak cinsten, hafif bir esinti ile geçtiğini söyleyebiliriz.
Bu dönemin tek olumsuz yönü şehrin en turistik dönemi olması nedeniyle genel olarak fiyatların bir tık daha yüksek olması. Güney yarımkürede kış ayları ise haziran, temmuz ve ağustos.
Bu aralık hava sıcaklığının 8-9 derecelere kadar düştüğü, Arjantin için yılın en soğuk dönem.
Eylül, ekim, kasım dönemini tercih ederseniz ülkeye özgü Jacaranda ağaçları görebileceğiniz gibi genel fiyatların da biraz daha makul seviyelere inmesinden yararlanabilirsiniz.
Haftalık bültenimize kaydolun, size her hafta yeni seyahat fikirleri ve tatil önerileri yollayalım.